12 Temmuz 2010 Pazartesi

with or without you


bundan tam 1 sene önce bugün hayatımda bir daha bu kadar sevebileceğimi zannetmediğim birinin evinden hoşçakal deyip çıktım. dünyanın en hüzünlü şeylerini yazmak isterdim şuan şuraya. ama artık içimden hüzünlenmek bile gelmiyor. evet dostum, bende çoğu kimse gibi hayatı mükemmel olmayanlardanım. kız arkadaşım yoksa biramı açıp evde bilgisayarımın karşısında porno izleyip 31 çekiyorum. ben de hep unutamadığım sevgililerimin feysbuk profillerine bloglarına,twitterlarına bakıyorum. çünkü onlar hakkında haber alabildiğim tek yer artık bu zavallı gereksiz şeyler. yeni sevgileriyle beraber resimlerini görüyorum bazen. bir diğeri saç stilini değiştirmiş oluyo,yurt dışına gitme hayalleri kuruyo,konsere oraya buraya gitmiş oluyor vs vs falan filan. öyle veya böyle sevdiğim 2 kadın da hayatlarına devam ederken ben nedense edemiyorum. cenneti görüpde yeryüzüne düşünce adem nasıl ızdıraplar içinde kalmışsa,dünyanın en güzel nimetleri ne rağmen huzuru bulamamışsa bende avunmaya çalıştığım kişilerde mutluluğu bulamıyorum. sevişmek yada sırf birileri olması hayatınızda hiç bir şey değiştirmiyor. ecüş bücüş aptal hatunların sizi poh pohlaması acınızı kederinizi hafiflemiyor.hevesinizi alamdan elinizden alınmış oyuncak için ağlayan çocuklar gibi orda burda yüzünüz asık dolaşıp duruyorsunuz. çok klişe belki ama zaman bir şeylerin üstünü örten tek şey. yara izi hiç bir zman kaybolmuyor belki ama gittikçe silikleşiyor.her neyse dediğim gibi 2 sevdiğim kadından birinden tam 1 yıl diğerinden 3 ay önce bütün kalbimle sevmeme,yada öyle hissetmeme rağmen ayrıldım. olması gerektği için olmuş diyorum. burdan seviştiğim,sevişemediğim yada sevişebileceğim bütün kızlara kucak dolusu sevgiler yolluyorum. beni terkedenlere ve terkettiklerime,terkedeceklere vede terk edeceklerime şunu söylüyorum sizinle veya sizsiz yaşamaya devam ediyorum ;)
*gud nayt evri bodi...